türkiye’de kumar yargı yetkisi belgesi uzatıldı mı

6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu Konsolide metin

Bunun içparibahis ki anayasa maddelerinin önemli bir kısmı iç düzeni ve dış düşmana karşı topluca dayanışmayı sağlamaya yöneliktir. Müslüman nüfusun bu dönemde 1500 kadar olduğu ve Medine halkının yaklaşık yedide birini oluşturduğu bilinmektedir. Peygamber’in kendisini ve anayasa metnini diğer gruplara kabul ettirmiş olması, iç şartların Medine sakinlerini böyle bir antlaşmayı kabule zorlaması ve müslümanların dinamik bir toplum oluşturmasıyla açıklanabilir. (4) Fiilin disiplin cezasını gerektirdiği savcılık, mahkeme, disiplin kurulu tarafından anlaşılırsa, yukarıdaki fıkralarda belirtilen zamanaşımı süreleri, bu konu ile ilgili karar veya hükmün kesinleşerek evrakın yetkili makama iade edildiği tarihten itibaren başlar. (3) Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezasını gerektirecek durumun oluştuğunun disiplin amirleri tarafından tespit edilmesinden itibaren bir yıl ve her hâlde disiplin cezasını gerektiren fiil ve hâllerin işlendiği tarihten itibaren beş yıl geçtikten sonra aynı sebeple yüksek disiplin kurulu tarafından ceza verilemez. (4) Barış zamanında Türk karasuları dışındaki gemilerde herhangi bir disiplinsizlik yapan erbaş ve ere, eylemin niteliği ve disipline olan olumsuz tesiri göz önüne alınarak disiplin amiri tarafından ekli (1) sayılı çizelgeye uygun olarak oda hapsi cezası verilebilir. Verilen bu cezanın karasuları dışında yerine getirilemeyen kısmı ilave hizmet yükleme cezası olarak yerine getirilir. Anayasa m.69/5 uyarınca; siyasi partilerin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açtığı dava üzerine, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararlar kesindir. Anayasa m.149/2’ye göre, siyasi parti kapatma davalarında karar Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu tarafından verilir. 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun m.52/2 hükmü de; siyasi parti kapatma davalarının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun davanın mahiyetine uygun hükümleri uygulanarak, dosya üzerinden Genel Kurul tarafından inceleneceğini ve kesin olarak karara bağlanacağını düzenlemektedir.

  • Bu sebepledir ki bazı İslâm hukukçuları ahdin bulunmadığı durumlarda hilâfetin veraset görünümüne bürünmesini engellemek amacıyla sınırlı sayıdaki kimselerin seçimini geçerli saymışlardır.
  • Görüldüğü gibi İslâm devletinde halife zâhiren mutlak yetkili gibi görünse bile onun iktidarı her üç alanda da sınırlıdır.
  • (2) Zorla getirme kararı, şüpheli veya sanığın açıkça kim olduğunu, kendisiyle ilgili suçu, gerektiğinde eşkâlini ve zorla getirilmesi nedenlerini içerir.

Bu görevliler arasında dinî işlerle ilgili dairelerin başkanı, sekreteri, müftü ve kadılar da yer almaktadır. Anayasa, söz konusu kamu hizmetlerinin bazıları için komisyonlar oluşturulmasını emretmiştir. Kamu görevlilerinin maaşları, hakları, bu hakların korunması da anayasanın hükümleri arasındadır. Halkın tek dereceli seçimle oluşturduğu 270 kişiden kurulur. Dört yıl için seçilen bu üyelerin sayısı nüfus artışına göre her on yılda bir arttırılır.

Sanığın yasal temsilcisi ve eşi hakkında 262 nci madde, tutuklu sanık hakkında ise 263 üncümadde hükümleri saklıdır. C) Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu hâlde hâkimin hükmekatılması veya bu istemin kanuna aykırı olarak reddedilip hâkimin hükme katılması. Daire, varsa tebligateksikliklerinin giderilmesini sağlar. (2) İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir. (1) Tutuklu bulunan şüpheli veya sanık, zabıt kâtibine veya tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu vetutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek kanun yollarına başvurabilir. (2) Kamu davası açılmış olup da iade edilmesi gereken eşya veya malvarlığı değerleri ile ilgili olarak esasla birliktebir karar verilmemiş olması durumunda, mahkemece re’sen veya ilgililerin istemi üzerine bunların iadesine karar verilir. (1) Müsadere kararı verilmesi gereken hâllerde, kamu davası açılmamış veya kamu davası açılmış olupda esasla beraber bir karar verilmemişse; karar verilmesi için, Cumhuriyet savcısı veya katılan, davayı görmeye yetkilimahkemeye başvurabilir. (1) Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde,kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırmabürosuna gönderilir. (2) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olanlar hariç olmak üzere; diğer kanunlarda yer alan suçlarlailgili olarak uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, kanunda açık hüküm bulunması gerekir. (13) Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adrestebulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması hâlinde, serimuhakeme usulü uygulanmaz.

(1) Hakkındaki soruşturmanın veya kovuşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacıyla yurt içindesaklanan veya yabancı ülkede bulunan ve bu nedenle Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından kendisine ulaşılamayankişiye kaçak denir. (2) Mağdur veya suçtan zarar görenin çocuk, sağır ve dilsiz veya kendisinisavunamayacak derecede akıl hastası olması halinde avukat görevlendirilmesi için istem aranmaz. (1) Katılma, kamu davasının açılmasından sonra mahkemeye dilekçe verilmesi veya katılma isteminiiçeren sözlü başvurunun duruşma tutanağına geçirilmesi suretiyle olur. (7) Hükümlerin nüshaları ve özetleri mahkeme başkanı veya hâkim ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır ve mühürlenir. (3) Hükmün gerekçesi ve varsa karşı oy gerekçesi, tümüyle tutanağa geçirilmemişse açıklanmasından itibaren en geçonbeş gün içinde dava dosyasına konulur. (3) Ceza verilmesine yer olmadığına dair kararın gerekçesinde, 223 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarındabelirtilen hallerden hangisine dayanıldığının gösterilmesi gerekir. (1) Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. (9) Derhâl beraat kararı verilebilecek hâllerde durma, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilemez. (7) Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine kararverilir.

(2) Gözaltına alma, bu tedbirin soruşturma yönünden zorunlu olmasına vekişinin bir suçu işlediğini düşündürebilecek emarelerin varlığına bağlıdır. (5) Birinci fıkraya göre yakalanıp kolluğa teslim edilen veya ikincifıkra uyarınca görevlilerce yakalanan kişi, düzenlenecek soruşturma belgesiylebirlikte hemen Cumhuriyet Savcılığına gönderilir. (3) Soruşturma ve kovuşturmasışikâyete bağlı olmakla birlikte, çocuklara, beden veya akıl hastalığı, malûllükveya güçsüzlükleri nedeniyle kendilerini idareden aciz bulunanlara karşıişlenen suçüstü hallerinde kişinin yakalanması şikâyete bağlı değildir. – (1) Keşif, hâkim veya mahkeme veya naip hâkim ya da istinabe olunanhâkim veya mahkeme ile gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısıtarafından yapılır. (2) Kovuşturmaya yer olmadığı veya beraat kararı verilmesi hâllerindesöz konusu kayıtlar Cumhuriyet savcısının huzurunda derhâl yok edilir ve buhusus tutanağa geçirilir. – (1) 78 inci madde uyarınca moleküler genetik incelemeler yapılmasınasadece hâkim karar verebilir. Kararda inceleme ile görevlendirilen bilirkişi degösterilir. (5) Bu madde hükmü, 223 üncü maddenin sekizinci fıkrası gereğinceyargılamanın durması kararı verilmesi gereken hâllerde de uygulanır.

(2) Cumhuriyet savcısı da, iddianamede gösterilen veya sanığın istemiüzerine davet edilen tanık ve bilirkişiler dışında gerek mahkeme başkanı veyahâkim kararıyla, gerek kendiliğinden başka kimseleri davet ettirecek isebunların ad ve adreslerini sanığa yine makul süre içinde bildirir. (6) Ağır cezayı gerektiren suçüstü hâllerinde, bu Kanunun hükümleriuygulanmak koşuluyla, vali ve kaymakamların kişisel suçlarından dolayıhaklarında genel hükümlere göre soruşturma yapılması kaymakamların mensupoldukları il ve valilerin bulundukları ile en yakın il Cumhuriyet başsavcısınaaittir. Bu suçlarda kovuşturma yapmaya, soruşturmanın yapıldığı yerin görevlimahkemesi yetkilidir. (2) Kaçınma hâlinde bu şeyin zilyedi hakkında 60 ıncı maddede yer alandisiplin hapsine ilişkin hükümler uygulanır. Ancak, şüpheli veya sanık ya datanıklıktan çekinebilecekler hakkında bu hüküm uygulanmaz.

(3) Cumhuriyet savcısı, adlî kolluk görevlilerine emirleri yazılı; acelehâllerde, sözlü olarak verir. (2) Birinci fıkra kapsamına giren hallerde ölünün gömülmesi ancakCumhuriyet savcısı tarafından verilecek yazılı izne bağlıdır. (2) Şüpheli veya sanık onsekiz yaşını doldurmamış ya da sağır veyadilsiz veya kendisini savunamayacak derecede malûl olur ve bir müdafii debulunmazsa istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir. İfade alma veya sorguya çekme sırasında hazır bulunan kişilerin isimve sıfatları ile ifade veren veya sorguya çekilen kişinin açık kimliği. (6) Zorla getirme kararının yerine getirilememesinin nedenleri, köy veyamahalle muhtarı ile kolluk görevlisinin birlikte imzalayacakları bir tutanaklasaptanır. (3) Zorla getirme kararının bir örneği şüpheli veya sanığa verilir. (8) Karara karşı, istemde bulunan, Cumhuriyet savcısı veya Hazinetemsilcisi, istinaf yoluna başvurabilir; inceleme öncelikle ve ivedilikleyapılır. (4) Dilekçesindeki bilgi ve belgelerin yetersizliği durumunda mahkeme, eksikliğin bir ay içinde giderilmesini,aksi hâlde istemin reddedileceğini ilgiliye duyurur.

Genel olarak idarenin sözleşme yaparken muhatabını seçmek için uymakla yükümlü olduğu usullere kamu ihalesi denilmektedir. İdarenin tüm ihaleleri için uygulanacak usulleri düzenleyen bir tek kanun bulunmamaktadır. Birden çok kanunla düzenlenen kamu ihale mevzuatının dağınık bir yapı arz ettiği söylenebilir. İdarenin kamu ihalesi bakımından en sık başvurduğu kanunlar, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’dur. En sık başvurulan kanunlar bunlar olmakla birlikte, kamu ihale usullerinin düzenlendiği başka kanunlar da bulunmaktadır . Başlarken tarihten bir not;Tarihte bilinen iddianamelerden birisi, Maximilien Robespierre’nin 1793 yılında Fransa Kralı 16. Louis’ye karşı Konvansiyon önünde okuduğu suçlama belgesidir. Robespierre, Kralın idamını kamu yararına bir önlem ve ulusal yazgının bir gereği ve özgürlük girişimi olarak nitelediğinden, okuduğu iddianameye göre yargılanmasını ve avukatlar tarafından savunulmasını istemedi. Ona göre Kral bir an evvel giyotinle idam edilmeli idi. Fransa’nın ve Fransız Milletinin iyiliği için, bu zor yol tercih edilmeli idi.

Scrivi una risposta

Il tuo indirizzo email non sarà pubblicato.I campi obbligatori sono contrassegnati *